7143 Sayılı Kanun İç Genelgesi 2018/1

T.C.
MALIYE BAKANLIGI

Gelir Idaresi Baskanligi

Sayi :87893753-010.06.01[36-11]-69696

Tarih: 28.05.2018

Konu :

VERGI VE DIGER BAZI ALACAKLARIN YENIDEN YAPILANDIRILMASINA ILISKIN 7143 SAYILI KANUN IÇ GENELGESI (Seri No: 2018/1)

VERGI DAIRESI BASKANLIGINA

VALILIGINE

(Defterdarlik: Gelir Müdürlügü)

7143 sayili Vergi ve Diger Bazi Alacaklarin Yeniden Yapilandirilmasi ile Bazi Kanunlarda Degisiklik Yapilmasina Iliskin Kanunun uygulamasina iliskin olarak asagidaki açiklamalarin yapilmasina gerek görülmüstür.

A- BASVURULARA ILISKIN AÇIKLAMALAR

Bilindigi gibi, 7143 sayili Kanundan yararlanmak isteyen mükelleflerin bagli olduklari her bir vergi dairesine ayri ayri yazili olarak basvuruda bulunmalari mümkün oldugu gibi posta yoluyla, Baskanligimiz internet adresi (www.gib.gov.tr) ya da e-devlet (www.turkiye.gov.tr) üzerinden veya motorlu tasitlar vergisi ve/veya tasitla iliskili idari para cezalari için bulunduklari ildeki/ilçedeki motorlu tasitlar vergisini tahsile yetkili vergi dairelerine basvuruda bulunabilecekleri 1 Seri No.lu Vergi ve Diger Bazi Alacaklarin Yeniden Yapilandirilmasina Iliskin 7143 sayili Kanun Genel Tebliginde açiklanmistir.

Ayrica, Kanun hükümlerinden yararlanmak için yapilacak basvurularda asagida belirtilen hususlara da dikkat edilmesi gerekmektedir.

1) Yurt disinda bulunan mükelleflerin faks yoluyla Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere basvuruda bulunmalari halinde, söz konusu basvurulari kabul edilecektir. Bu durumda, mükellefler tarafindan istenilmesi halinde ödeme tablolari faks yoluyla gönderilebilecektir. Ancak, mükelleflerin Kanun hükümlerinden yararlandiklari borçlari ile ilgili davalarinin bulunmasi durumunda bu davalarindan vazgeçtiklerine dair dilekçeyi yazili olarak göndermeleri icap etmektedir.

2) Tutuklu veya hükümlü olan mükelleflerin Kanundan yararlanmaya iliskin dilekçelerinin ceza infaz kurumu kayitlarina alindigi tarihin basvuru tarihi olarak esas alinmasi, bu tarihin belli olmamasi durumunda ceza infaz kurumunun ilgili dilekçeyi vergi dairesine göndermesine iliskin yazinin tarihinin esas alinmasi gerekmektedir.

3) Kanunun 2 nci maddesi hükümlerinden motorlu tasitlar vergisi ve/veya tasitla iliskili idari para cezalari için yararlanmak isteyen mükelleflerin tasitlarinin, bulunduklari il disinda bir vergi dairesine kayitli olmasi durumunda, bulunduklari ildeki/ilçedeki motorlu tasitlar vergisini tahsile yetkili vergi dairelerine basvuruda bulunmalari mümkündür. Bulunduklari ildeki/ilçedeki motorlu tasitlar vergisini tahsile yetkili vergi dairelerine basvuruda bulunan mükelleflerin bu basvurularini alan ilgili vergi dairelerinin, alinan basvuru dilekçelerini evrak kaydini yaptiktan sonra tasitin bagli oldugu vergi dairesine posta yoluyla ya da faksla derhal göndermesi gerekmektedir. Tasitin kayitli oldugu vergi dairesince basvuru dilekçesinin alinmasi üzerine bu basvurulara iliskin olarak tanimlanan evrak kodu ile evrak kaydi yapilacak ve alacak yapilandirilarak ödeme plani hazirlanacaktir.

7143 sayili Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere basvuruda bulunan borçlular, ödeme planlarini bagli bulunduklari vergi dairelerinden veya Baskanligimiz internet adresi (www.gib.gov.tr) üzerinden alabileceklerdir.

Ayrica, borçlular motorlu tasitlar vergisi ve/veya tasitla iliskili idari para cezalari için bagli olduklari vergi dairesi yerine bulunduklari ildeki/ilçedeki vergi dairesine yaptiklari basvurulara iliskin ödeme planlarini bu vergi dairelerine basvurmalari halinde imza karsiliginda alabileceklerdir.

4) Kanunun 2 ve 3 üncü maddeleri hükümlerinden yararlanmak üzere basvuruda bulunan mükelleflerin basvuru süresi içinde bu taleplerinden vazgeçmeleri ya da ödeme seçeneklerini degistirmeleri mümkündür.

Anilan maddelerden yararlanilmasinin sartlarindan biri de dava açilmamasi, açilmis davalardan vazgeçilmesi ve kanun yollarina basvurulmamasi oldugundan, söz konusu Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere basvuran borçlularin, ikmalen, re’sen, idarece yapilmis tarhiyatlar ve takibat islemlerine karsi açtiklari davalardan vazgeçmeleri gerekmektedir.

Ancak, basvuru sirasinda ikmalen, re’sen, idarece yapilmis tarhiyatlar ile takibata yönelik islemler nedeniyle açilmis olan davalardan vazgeçilecegi yönünde beyanda bulunuldugu ve bu dilekçelerin vergi dairelerince derhal davanin bulundugu yargi merciine gönderilerek idarece de basvuruda bulunan mükellefler ile ilgili ihtilaflarin sürdürülmedigi dikkate alindiginda, Kanundan yararlanmak üzere basvuran mükellefler ile ilgili olarak belirtilen islemler gerçeklestirildikten sonra ya da idarece ihtilafin sürdürülmeyerek süresinde kanun yollarina basvurulmamasi hallerinde mükelleflerin basvurularindan vazgeçmeleri mümkün degildir.

Kanunun, pismanlikla veya kendiliginden verilecek beyannameler ile matrah ve vergi artirimina ve stok beyanlarina iliskin hükümlerinden yararlanmak üzere beyan ve bildirimde bulunanlar da basvuru süresinin sonuna kadar bu beyan ve bildirimlerini düzeltebilirler, ödeme seçeneklerini degistirebilirler. Ancak, Kanunun 5 inci maddesinin yedinci fikrasi kapsaminda, inceleme raporlari ile takdir komisyonu kararlari sonucu bulunan farkin, matrah veya vergi artirimi yapilan tutar ile birlikte degerlendirilmis olmasi halinde, bu matrah ve vergi artirimina iliskin beyanlari azaltacak sekilde düzeltme yapilamaz.

5) Kanun hükümlerinden yararlanmaya yönelik basvurularini elektronik ortamda veya yurt disindan faksla yapan mükelleflerin, yararlanmak istedikleri borçlariyla ilgili olarak dava açip açmadiklari vergi dairelerince ivedilikle arastirilacak ve bu borçlara iliskin devam eden ihtilafin bulunmasi durumunda, söz konusu davalardan vazgeçtiklerine dair yazili dilekçeyi onbes gün içinde vergi dairesine intikal ettirmeleri, aksi halde Kanun hükümlerinden yararlanamayacaklari hususu bir yazi ile mükelleflere teblig edilecektir. Bu sürede davalardan vazgeçildigine dair dilekçeleri vergi dairelerine intikal ettirmeyen mükellefler Kanun hükümlerinden yararlanma haklarini kaybedeceklerinden basvurulari geçersiz sayilacak ve hazirlanan ödeme planlari iptal edilecektir.

6) 213 sayili Vergi Usul Kanununun 124 üncü maddesi uyarinca mükelleflerin sikâyet yoluyla Bakanligimiza/Baskanligimiza yapmis olduklari müracaatlara konu alacaklar, 7143 sayili Kanunun 2 nci maddesi kapsaminda yapilandirilacaktir. Ancak, mükelleflerin madde hükmünden yararlanabilmeleri için açilmis davalardan vazgeçmeleri gerektigi tabiidir.

Söz konusu davalardan vazgeçme dilekçelerinin asillarinin davada taraf olan Baskanligimiza gönderilmesi ve Baskanligimizca da bu dilekçelerin ilgili yargi merciine gönderilmesi icap etmektedir.

Öte yandan, 7143 sayili Kanunun ilgili maddelerinden yararlanmak için müracaatta bulunan mükelleflerin yararlandiklari kamu alacagi ile iliskili olarak sikâyet yoluyla müracaat disindaki sebeplerle Bakanlik/Baskanlik aleyhine açilan davanin bulunmasi halinde Kanun hükümlerinden yararlanabilmeleri için bu davalardan da vazgeçilmesi gerekmekte olup, Bakanligimizin/Baskanligimizin davali konumunda oldugu davalara dair ihtilaftan vazgeçme dilekçelerinin de ivedi olarak Baskanligimiza gönderilmesi gerekmektedir.

Buna göre, Bakanligimizin/Baskanligimizin taraf oldugu davalara iliskin ihtilaftan vazgeçme dilekçelerinin ivedilikle davaya konu dosya numarasi da belirtilmek suretiyle Baskanligimiza gönderilmesi saglanacaktir.

B- BASVURUDA BULUNAN MÜKELLEFLERE ILISKIN HACIZ ISLEMLERI

7143 sayili Kanundan yararlanmak üzere basvuruda bulunan mükelleflerin, yapilandirmaya konu borçlari muaccel olmaktan çikmakta ve bu borçlarin pesin veya taksitler halinde ödenmesine imkân saglanmaktadir.

Bu itibarla, Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere basvuruda bulunan mükellefler hakkinda Kanun hükümlerini ihlal etmedikleri müddetçe bu borçlara yönelik 6183 sayili Amme Alacaklarinin Tahsil Usulü Hakkinda Kanunun 62 nci maddesi hükmü geregince mal varligi arastirmasi yapilmayacak, daha önce baslanilmis olup sonuçlanmamis bulunan mal varligi arastirmalarina da son verilecektir.

Öte yandan, söz konusu kisilerin bu borçlari nedeniyle cebren tahsil islemleri yapilmayacak, 7143 sayili Kanunun yayimlandigi 18/5/2018 tarihinden önce uygulanmis hacizler ve bu hacizlere dayanilarak baslatilan satis islemleri durdurulacaktir. Ayrica yapilan takipler neticesinde motorlu tasitlar hakkinda trafik sicillerine konulan hacizler baki kalmak kaydiyla yakalama serhleri kaldirilacak ve talep edilmesi durumunda araçlar sahiplerine iade edilecektir.

Diger taraftan, Kanunun 9 uncu maddesinin onikinci fikrasi hükmüne göre, bu Kanun kapsaminda yapilandirmaya konu alacaklar nedeniyle tatbik edilen hacizlere konu mallar, borçlunun talebi hâlinde 6183 sayili Kanun hükümlerine göre alacakli vergi dairesince satilabilecektir.

Daha önce tatbik edilen hacizlerin kaldirilmasini isteyen mükelleflerin bu talepleri, borcu karsilayacak tutarda teminat gösterilmesi halinde yerine getirilebilecektir. Ayni uygulamanin istihkak ve alacak hacizleri için de yapilacagi tabiidir.

Borçlari, 7143 sayili Kanun kapsaminda yapilandirilarak taksitlendirilen mükelleflerin Kanun hükümlerini ihlal etmeleri halinde, durdurulan cebren takip islemlerine kaldigi yerden sürdürülmeye devam edilecektir.

C- CEBREN TAHSIL EDILEN PARALARLA EMANETTEKI PARALARIN MAHSUBU

Kanunun yayimlandigi 18/5/2018 tarihinden (bu tarih hariç) önce emanet hesaplarinda bulunan tutarlar ile haczedilerek vergi dairesi hesaplarina aktarilan tutarlar borçlara mahsup edilecek, kalan bir borcun bulunmasi halinde, bakiye borç için Kanun hükümlerinden yararlanilabilecektir.

Ancak, mükellef hakkinda tatbik edilen hacizlere istinaden, Kanunun yayimlandigi tarihten sonra yapilan cebren tahsilatlar, mükelleflerin Kanun hükmünden yararlanmak üzere süresinde basvuruda bulunmalari halinde, basvuru tarihine bakilmaksizin, Kanun hükmüne göre yapilandirilan ve ödenmesi gereken tutara, ilk taksitten baslamak üzere mahsup edilecektir. Fazla bir tutarin bulunmasi halinde ise bu tutar, 6183 sayili Kanunun 23 üncü maddesi ile 5510 sayili Sosyal Sigortalar ve Genel Saglik Sigortasi Kanunun 88 inci maddesinin onaltinci fikrasi göz önünde bulundurularak red ve iade edilecektir.

Öte yandan, ilgili mevzuat geregi yapilan iadelere iliskin tutarlar;

– Iade talebinin 7143 sayili Kanunun basvuru süresinin bitiminden (31 Temmuz 2018) önce olmasi halinde mükellefin talebine bagli kalinmaksizin 7143 sayili Kanuna göre ödenmesi gereken taksitlere (vadesi gelmemis olanlar da dâhil olmak üzere) mahsup edilecek ve kalan bir tutarin bulunmasi durumunda ise 6183 sayili Kanunun 23 üncü maddesi ile 5510 sayili Kanunun 88 inci maddesinin onaltinci fikrasi göz önünde bulundurularak red ve iade edilecektir.

– Iade talebinin 7143 sayili Kanunun basvuru süresinden (31 Temmuz 2018) sonra olmasi halinde öncelikle mükellefin muaccel hale gelmis (7143 sayili Kanuna göre ödenmesi gereken taksitlerin ödeme süresi baslamis olanlari dâhil) amme borçlarina, 5510 sayili Kanunun 88 inci maddesinin onaltinci fikrasina göre Sosyal Güvenlik Kurumu alacaklarina mahsup edilmesi saglanacak ve kalan bir tutarin bulunmasi durumunda ise mükellefin talebi çerçevesinde islem yapilacaktir.

Ç- KESINLESMEMIS VEYA DAVA SAFHASINDA BULUNAN AMME ALACAKLARI

1) Kanunun 3 üncü maddesinde Kanunun yayimi tarihi itibariyla dava açma süresi geçmemis veya ihtilafli olan alacaklara iliskin düzenlemeler yer almaktadir. Maddenin uygulamasina yönelik ayrintili açiklamalar 1 Seri No.lu Vergi ve Diger Bazi Alacaklarin Yeniden Yapilandirilmasina Iliskin 7143 sayili Kanun Genel Tebligi ile yapilmistir. Ancak, Baskanligimiza intikal eden olaylardan, Kanunun yayimi tarihi itibariyla dava açma süresi geçmemis olan mükelleflerin basvurularini dava açma süresi bitmeden yapmalarinin zorunlu olup olmadigi hususunda tereddüde düsüldügü anlasilmistir.

Anilan madde, ihtilafli alacagin Kanunun yayimi tarihi itibariyla mevcut olan hukuki durumu esas alinarak düzenlenmistir. Bu nedenle 18/5/2018 tarihi itibariyla dava açma süresi geçmemis bulunan mükellefler de 31/7/2018 tarihi mesai saati bitimine kadar Kanunun 3 üncü maddesi hükmünden yararlanmak üzere basvuruda bulunabileceklerdir.

2) 2577 sayili Idari Yargilama Usulü Kanununun 7 nci maddesinde “1. Dava açma süresi, özel kanunlarinda ayri süre gösterilmeyen hallerde Danistayda ve idare mahkemelerinde altmis ve vergi mahkemelerinde otuz gündür…” hükmü yer almaktadir.

Buna göre, ilgili kanunlarda belirlenmis olan sürelerde idari isleme karsi dava açilmasi gerekmektedir. Bu sürelerden sonra açilan davalar yargi mercileri tarafindan süre yönünden reddedilmektedir.

Vergi/ceza ihbarnamelerinin mükelleflere ne zaman teblig edildigi vergi dairesi kayitlarinda detayli sekilde yer aldigindan, mükelleflerin dava açma süreleri bu kayitlar esas alinarak tespit edilecek ve bu kayitlara göre davanin, dava açma süresi içinde açildigi tespit edilirse 7143 sayili Kanunun 3 üncü maddesi, dava açma süresinden sonra açildigi herhangi bir tereddüde yer birakmayacak sekilde tespit edilirse anilan Kanunun 2 nci maddesi hükümleri uygulanacaktir.

Diger taraftan, söz konusu alacaklara iliskin olarak açilmis olan davalarin vergi mahkemesi tarafindan süre yönünden reddedildigi hallerde red kararina karsi 18/5/2018 tarihinden önce üst yargi merciine basvurulmus olmasi durumunda da mükellefler 7143 sayili Kanunun 2 nci maddesinden yararlanabileceklerdir. Bu durumda söz konusu davalardan vazgeçilmesi gerekecegi tabiidir.

3) Kanunun kapsadigi dönemlere iliskin olarak ikmalen, re’sen, idarece tarh edilen vergi ve kesilen cezalara karsi birden fazla vergi/ceza ihbarnamesinin tek dosyada ihtilaf konusu yapildigi ve vergi mahkemesince ihtilafin tek dosyadan incelenerek karar verildigi hallerde davanin tek ihtilaf olarak dikkate alinmasi gerekmektedir. Bu davalarda ihbarnamelerin bir kismi için terkin, diger kismi için tasdik ya da tadilen tasdik karari verilmesi halinde ise ihtilafin anilan Kanunun 3 üncü maddesinin ikinci fikrasinin (b) bendi kapsaminda degerlendirilmesi icap etmektedir.

4) Ikmalen, re’sen, idarece yapilmis tarhiyatlara karsi açilmis davalara iliskin olarak 7143 sayili Kanunun yayimlandigi 18/5/2018 tarihi itibariyla 2577 sayili Kanunun 15 inci maddesinin birinci fikrasinin (d) bendi uyarinca verilen 30 günlük sürenin veya ayni Kanunun 26 nci maddesinin üçüncü fikrasi geregince dosyanin yeniden isleme konulmasina iliskin bir yillik sürenin sona ermemis olmasi halinde bu davalara konu alacaklar için 7143 sayili Kanunun 3 üncü maddesi hükmünden yararlanilmasi mümkün bulunmaktadir.

D- INCELEME VE TARHIYAT SAFHASINDA BULUNAN ISLEMLER

Inceleme ya da tarhiyat safhasindaki islemler ile ihtilafli (kesinlesmemis veya dava safhasinda bulunan) tarhiyatlarla ilgili olarak 7143 sayili Kanunun 3 üncü maddesi ve 4 üncü maddesinin birinci ila yedinci fikralari hükümlerinden yararlanan mükelleflerin söz konusu islem ve tarhiyatlar sebebiyle, takip eden dönemler de dâhil olmak üzere yapilan düzeltme sonucu iade taleplerinin ortaya çikmasi halinde, bu taleplerinin yerine getirilmesinde, bu islem ve tarhiyatlara iliskin kesinlesip ödenen vergi asli tutarlari dikkate alinacaktir.

E- TARHIYAT ÖNCESI UZLASMA TALEPLI VERGI INCELEME RAPORLARI ILE ILGILI ISLEMLER

Kanunun 5 inci maddesinin yedinci fikrasinda “(7) Bu maddeye göre matrah veya vergi artiriminda bulunulmasi, bu Kanunun yayimi tarihinden önce baslanilmis olan vergi incelemeleri ile takdir islemlerine engel teskil etmez. Ancak, artirimda bulunan mükellefler hakkinda baslanilan vergi incelemeleri ve takdir islemlerinin, bu maddenin birinci fikrasinin (i) bendi ve üçüncü fikrasinin (e) bendi hükümleri sakli kalmak kaydiyla, bu Kanunun yayimi tarihini izleyen ayin basindan itibaren iki ay içerisinde sonuçlandirilamamasi hâlinde, bu islemlere devam edilmez. Bu süre içerisinde sonuçlandirilan vergi incelemeleri ile ilgili tarhiyat öncesi uzlasma talepleri dikkate alinmaz. Inceleme veya takdir sonucu tarhiyata konu matrah veya vergi farki tespit edilmesi hâlinde, inceleme raporlari ile takdir komisyonu kararlarinin vergi dairesi kayitlarina intikal ettigi tarihten önce artirimda bulunulmus olmasi sartiyla inceleme ve takdir sonucu bulunan fark, bu maddenin birinci, ikinci ve üçüncü fikra hükümleri ile birlikte degerlendirilir. Inceleme ve takdir islemlerinin sonuçlandirilmasindan maksat, inceleme raporlari ve takdir komisyonu kararlarinin vergi dairesi kayitlarina intikal ettirilmesidir.” hükmü yer almaktadir.

Bu hüküm uyarinca, Kanunun 5 inci maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fikra hükümlerine göre matrah ve vergi artiriminda bulunan mükellefler hakkinda artirima konu dönem ve vergi türleri için Kanunun yayimlandigi tarihten önce baslanilmis olan vergi incelemeleri ve takdir islemlerinin 31/7/2018 tarihine kadar sonuçlandirilamamasi halinde, 5 inci maddenin dokuzuncu ve onüçüncü fikralari sakli kalmak kaydiyla bu incelemelere devam edilemeyecektir.

Madde ile vergi incelemeleri ve takdir islemlerinin sonuçlandirilmasi ise özel bir hükümle vergi inceleme raporlarinin ve takdir komisyonlari kararlarinin vergi dairesi kayitlarina intikaline baglanmis ve 31/7/2018 tarihine kadar vergi dairesi kayitlarina intikal edecek olan inceleme raporlari ile ilgili tarhiyat öncesi uzlasma taleplerinin dikkate alinmayacagi açikça belirtilmistir.

Bu nedenle, Kanunun 5 inci maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fikralarina göre matrah veya vergi artiriminda bulunulacak dönem ve vergi türlerini kapsayan vergi inceleme raporlarinda tarhi öngörülen vergi ve kesilecek cezalar için yapilmis olan tarhiyat öncesi uzlasma talepleri dikkate alinmayacagindan, daha önce tarhiyat öncesi uzlasma görüsmeleri ileri bir tarihe verilen veya henüz uzlasma günü verilmemis bulunan vergi inceleme raporlari da dahil olmak üzere 31/7/2018 tarihine kadar düzenlenen raporlar, vergi dairesi baskanliklari veya defterdarliklar araci kilinmaksizin ivedilikle vergi dairelerine intikal ettirilecektir.

Kanunun 5 inci maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fikralari kapsaminda olmayan vergi türü ve dönemlerine iliskin incelemelerde ise mevcut mevzuat uyarinca islem yapilacak ancak tarhiyat öncesi uzlasma görüsmelerinde mükelleflere Kanunun 4 üncü maddesinin birinci ila yedinci fikralari hükmü hatirlatilacaktir.

F- DIGER HUSUSLAR

1) Ecrimisil alacaklari ile ilgili olarak Kanunun 2 nci maddesi hükmünden yararlanmak üzere vergi dairesine yapilan müracaatlar üzerine ecrimisil ihbarnamesi veya ecrimisil düzeltme ihbarnamesine karsi açilan davalardan vazgeçilebilmesi için basvuru dilekçesinin bir örneginin davanin tarafi olan idareye gönderilmesi gerekmektedir.

2) Kanun hükümlerinden, muhtelif kanunlarda yer alan sorumluluk düzenlemeleri nedeniyle mirasçilar, kefiller, sirket ortaklari, kanuni temsilciler, yeminli mali müsavirler ve serbest muhasebeci mali müsavirler gibi amme borçlusu sayilan kisiler sorumlu olduklari tutar dikkate alinarak yararlanabilecek ve bu Kanun kapsaminda kendileri adina yapilandirilan borcun tamamini ödemeleri sartiyla sorumlu olduklari bu alacaklara yönelik sorumluluklari sona erecektir.

Ancak, yapilandirilan borcun bir kisminin ödenmesi durumunda ödedikleri tutar kadar Kanundan yararlandirilacak ve Kanundan yararlanilarak ödenen tutara karsilik olarak tahsilinden vazgeçilen alacaklar da dikkate alinarak sorumlu tutulacaklari bakiye alacak tutari tespit edilecektir.

Diger taraftan, bu kisiler hakkinda Kanunun 3 üncü maddesinin dokuzuncu fikrasi hükmünün tatbik edilmeyecegi tabiidir.

3) Kanunun basvuru süresinin son günü olan 31/7/2018 tarihine (bu tarih dâhil) kadar yapilacak olan uzlasma görüsmelerinde mükelleflere 7143 sayili Kanun hükümlerinin hatirlatilmasi gerekmektedir.

4) Kanunun 9 uncu maddesinin üçüncü fikrasinin (e) bendine göre, belediyeler ve bunlara bagli kamu tüzel kisiligini haiz kuruluslarca ödenmesi gereken tutarlarin, belediyelerin genel bütçe vergi gelirleri tahsilat toplami üzerinden ayrilan paylarindan kesinti yoluyla aylik olarak tahsil edilmesi gerekmektedir.

Bu Kanundan yararlanmak üzere basvuran belediyeler ve bunlara bagli kamu tüzel kisiligini haiz kuruluslarin ödemeleri gereken taksitlerin tahsil edilebilmesi için;

– Büyüksehir belediyeleri ve bunlara bagli kamu tüzel kisiligini haiz kuruluslar için Muhasebat Genel Müdürlügüne,

– Diger belediyeler ve bunlara bagli kamu tüzel kisiligini haiz kuruluslar için Ilbank A.S.’ye, kesinti talepleri bu Iç Genelge ekindeki tablo ile yapilacaktir.

Bilgi edinilmesini ve geregini rica ederim.

Naci AGBAL