2016 Yılı GV Beyanname Düzenleme Rehberi

2016 Yili GV Beyanname Düzenleme Rehberi

(03.03.2017) 
 

 Gelir Vergisi Beyanname Rehberi


2016 Yili GV Beyanname Düzenleme Rehberi

1. GIRIS
Gelir vergisi, gerçek kisilerin bir takvim yili içinde elde ettikleri kazanç ve iratlarin safi tutari üzerinden (yükümlüsünün kisisel ve ailevi durumu da göz önünde tutularak) artan oranli tarifeye göre alinan sahsi ve dolaysiz bir vergidir.
GVK’nin 1’inci maddesinde gerçek kisilerin gelirlerinin gelir vergisine tabi oldugu belirtildikten sonra, gelirin bir gerçek kisinin bir takvim yili içinde elde ettigi kazanç ve iratlarin safi tutari oldugu ifade edilmistir. Ayni Kanunun 2’nci maddesinde de gelire giren kazanç ve iratlarin;
1. Ticarî kazançlar
2. Ziraî kazançlar
3. Ücretler
4. Serbest meslek kazançlari
5. Gayrimenkul sermaye iratlari
6. Menkul sermaye iratlari ve
7. Diger kazanç ve iratlar
oldugu hüküm altina alinmistir.
Gelir vergisinin mükellefi, GVK’da sayilan gelir unsurlarini elde eden tüm gerçek kisilerdir ve bir kazanç ve iradin gelir vergisine tabi tutulabilmesi için yukarida sayilan yedi gelir unsurundan birine dahil olmasi gerekir.
Yedinci bentte sayilan kazanç ve iratlar ilk alti gruba girmeyen kazanç ve iratlarin topluca dahil edildigi bir grup degildir. Burada yer alacak kazanç ve iratlarin (diger kazanç ve iratlarin) nelerden olustugu, mükerrer 80’inci ve 82’nci maddelerinde tek tek sayilmistir. Gelir unsurlarina girmeleri kosuluyla, kanunen yasaklanmis faaliyetlerden (örnegin kumarhane ve randevuevi isletme, uyusturucu madde imal ve satisi, silah basta olmak üzere her türlü kaçakçilik, ruhsatsiz bina yapmak ve satmak, naylon fatura tanzim etmek vb.) elde edilen kazançlar da gelir vergisine tabidir. Çünkü VUK’ya göre; vergiyi doguran olayin kanunlarla yasak edilmis bulunmasi, mükellefiyeti ve vergi sorumlulugunu kaldirmaz (VUK md.9/2).
2016 takvim yilinda elde edilen gelirlerin nasil beyan edilecegi ve beyanname düzenlenmesi sirasinda dikkate alinacak hususlar (gelir vergisi tarifesi, indirim, istisna ve hadler) bu kitapta açiklanmistir.

2. GELIR VERGISINDE TAM VE DAR MÜKELLEFIYET
Vergi kanunlarina göre kendisine vergi borcu yüklenen gerçek ve tüzel kisiler vergi mükellefidir. GVK’da verginin mükellefi olan gerçek kisilerin vergilendirilmesinde tam ve dar mükellefiyet esasi olmak üzere iki çesit mükellefiyet öngörülmüstür.

2.1.Tam Mükellefiyet
GVK’nin 3’üncü maddesinde; Türkiye’de yerlesmis olanlar (ister T.C. vatandasi olsun isterse yabanci uyruklu olsun) ile resmi daire ve müesseselere veya merkezi Türkiye’de bulunan tesekkül ve tesebbüslere bagli olup adi geçen daire, müessese, tesekkül ve tesebbüslerin isleri dolayisiyla yabanci memleketlerde oturan Türk vatandaslari tam mükellef sayilmis ve bunlarin Türkiye içinde ve disinda elde ettikleri kazanç ve iratlarin toplami üzerinden vergilendirilecekleri belirtilmistir.
Yabanci memleketlerde oturan Türk vatandaslarindan, bulunduklari memleketlerde elde ettikleri kazanç ve iratlari dolayisiyla gelir vergisine veya benzeri vergiye tabi tutulmus bulunanlar, anilan kazanç ve iratlari üzerinden ayrica vergilendirilmezler. Bulundugu ülke disinda üçüncü bir ülkede elde edilen gelirler ise elde edildigi ülkede vergilendirilmis olsa bile Türkiye’de de vergiye tabi tutulur. GVK’nin 123’üncü maddesi hükmüne göre, yabanci ülkede ödenen vergi, Türkiye’de hesaplanan vergiden (mükerrer vergilendirmeyi önlemek için) mahsup edilir.
GVK’ya göre, Türkiye’de yerlesmis olanlar asagidaki gibidir.
– Ikametgâhi Türkiye’de bulunanlardir.
– Bir takvim yili içinde Türkiye’de devamli olarak 6 aydan fazla oturanlardir (Geçici ayrilmalar Türkiye’de oturma süresini kesmez). Alti aylik oturma süresi her bir takvim yili itibariyla dikkate alinacaktir. Örnegin 1 Ekim 2015’de Türkiye’ye gelen ve 2 Nisan 2016’da Türkiye’den ayrilan sahis Türkiye’de yerlesmis sayilmaz.
Dar mükellefiyet esasinda vergilendirilecek Türk vatandaslarinin, Türkiye’de elde ettikleri gelirin sadece;
– Tamami tevkif yoluyla vergilendirilmis ücretler, serbest meslek kazançlari, menkul ve gayrimenkul sermaye iratlari ile kurumlardan elde edilen kar paylarindan,
– Diger kazanç ve iratlardan (Deger artisi kazançlari veya arizi kazançlardan),
ibaret olmasi halinde, yillik beyanname verilmeyecek; diger gelirler nedeniyle beyanname verilmesi halinde anilan gelirler beyannameye dahil edilmeyecektir (GVK md.86/2).
Tevkif yoluyla vergilendirilmemis ücret, serbest meslek kazanci ve gayrimenkul sermaye iratlarinin yillik beyannameyle, menkul sermaye iratlarinin ise münferit beyanname ile beyan edilmesi gerekir.

Tam mükellefiyet “Yurt disinda oturma ve çalisma izni bulunan ve elde ettigi ücret ve menkul sermaye iradi gelirini, 1998 yili içinde 6 aydan fazla süreyle Türkiye disinda bulundugundan dar mükellef olarak kabul edilmesi gerektigi yolunda ihtirazi kayitla beyan eden davaci tahakkuk eden vergi ve fon payinin kaldirilmasi istemiyle dava açmistir. … Vergi Mahkemesi’nin … sayili karariyla; 193 sayili Gelir Vergisi Kanunu’nun 3 üncü maddesinde, Türkiye’de yerlesmis olan gerçek kisilerin Türkiye içinde ve disinda elde ettikleri kazanç ve iratlarin tamami üzerinden vergilendirilecekleri; ayni Kanun’un 4 üncü maddesinde de, ikametgahlari Türkiye’de bulunanlar (Ikametgâh, Kanunu Medeninin 19 uncu ve müteakip maddelerinde yazili olan yerlerdir. ) ile bir takvim yili içinde Türkiye’de devamli olarak alti aydan fazla oturanlar ( geçici ayrilmalar Türkiye’de oturma süresini kesmez ) in Türkiye’de yerlesme sayilacaginin belirtildigi, olayda davacinin daimi ikametgâhinin… adresi olarak Türkiye’de bulundugu, diger yandan bir takvim yili içinde Türkiye’de devamli olarak 6 aydan fazla oturdugunun anlasildigi, yukarida anilan yasa maddeleri uyarinca geçici ayrilmalarin bu süreyi kesmeyecegi hususu açikça belirtildiginden aksi yöndeki davaci iddialarina itibar edilmesinin mümkün olmadigi, bu durumda tam mükellef oldugu anlasilan davaci adina yapilan tahakkuk isleminde yasaya aykirilik bulunmadigi gerekçesiyle davanin reddine karar verilmistir. “DANISTAY 4. DAIRE, E. 2000/1032, K. 2000/5300

2.2. Dar Mükellefiyet
Türkiye’de yerlesmis olmayan gerçek kisiler (dar mükellefler) yalniz Türkiye’de elde ettikleri kazanç ve iratlar üzerinden vergilendirilirler.
Türkiye’de yerlesmis olmayan gerçek kisiler asagidaki gibidir.
– Türkiye’de ikametgahi bulunmayanlar
– Bir takvim yili içinde Türkiye’de devamli olarak 6 aydan az oturanlar.
Ancak, GVK’nun 5’inci maddesinde belirtilen yabancilar Türkiye’de alti aydan fazla kalsalar dahi Türkiye’de yerlesmis sayilmamaktadir. Bunlar asagidaki gibidir.
– Belli ve geçici görev veya is için Türkiye’ye gelen is, ilim ve fen adamlari, uzmanlar, memurlar, basin ve yayin muhabirleri ve durumlari bunlara benzeyen diger kimselerle tahsil, tedavi, istirahat veya seyahat maksadiyla gelenler,
– Tutukluluk, hükümlülük veya hastalik gibi elde olmayan sebeplerle Türkiye’de alikonulmus veya kalmis olanlar
Dar mükellef kisinin ikametgahinin bulundugu devlet ile çifte vergilemeyi önleme anlasmasi yapilmis ise Türkiye’de elde edilen geliri vergilendirebilmek için öncelikle bu anlasma hükümlerine bakmak gerekir.

Dar mükellefiyet “Kanuni ve is merkezi Almanya’da bulunan ve yüklendigi Afsin-Elbistan Termik Santralinin 2’nci ünitesinin kurulmasi proje ve kontrollük hizmetini Türkiye’deki proje ve santiye ofisi araciligiyla gerçeklestiren firmanin santiye ofisinde ticaret müdürü olarak görevlendirilen davacinin açilan firmanin Almanya’daki kazancindan elde ettigi ücretin 193 sayili Gelir Vergisi Kanunu’nun 23’üncü maddesinin 14’üncü bendi uyarinca gelir vergisinden müstesna oldugu ihtirazi kaydiyla verdigi 2004 yilina iliskin beyanname üzerinden tahakkuk ettirilen gelir vergisinin kaldirilmasi istemiyle dava açilmistir. Danistay Üçüncü Dairesince verilen bozma karari üzerine dava yeniden incelenerek, Gaziantep Vergi Mahkemesinin 25.3.2011 gün ve E:2011/485, K:2011/433 sayili karariyla; dar mükellef isverenlerin, nezdinde çalisan hizmet erbabina, Türkiye disinda elde ettigi kazançlari üzerinden döviz olarak ödedigi ücretlerin 193 sayili Yasanin 23’üncü maddesinin 14’üncü bendi uyarinca gelir vergisine tabi tutulamayacagi, bu durumda davacinin Türkiye’deki hizmet ifasi disinda, nezdinde çalistigi firmanin Almanya’daki faaliyetlerinden elde ettigi kazancindan döviz olarak kendisine ödenen ücretin Türkiye’de vergilendirilemeyecegi açik olup, ihtirazi kayitla beyan edilen söz konusu ücret üzerinden yapilan tahakkukta yasaya uygunluk görülmedigi gerekçesiyle tahakkuk kaldirilmistir. Davali idare tarafindan; Türkiye Cumhuriyeti ile Federal Almanya 

Cumhuriyeti Arasinda Gelir ve Servet Üzerinden Alinan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlasmasinin 15’inci maddesi uyarinca Türkiye’de 183 günü asan sekilde faaliyet gösteren davacinin tüm ücret gelirinin Türkiye’de vergilendirilmesi gerektigi ileri sürülerek kararin bozulmasi” talebi uygun görülmeyerek ilk derece mahkemesinin karari onanmistir. DANISTAY 3. DAIRE, E. 2011/3201, K. 2013/3668

2.2.1. Çifte Vergilendirmeyi Önleme Antlasmalarinda Mukimlik
Sermaye ve emek hareketlerinin uluslararasi niteliginin günümüzde artis göstermesi nedeniyle farkli ülkeler arasinda gerçek kisilerin vergilendirilmesi konusunda tereddütler yasanabilmektedir. Bu durumda bulunan mükelleflerin diger ülke ile Türkiye arasinda çifte vergilendirmeyi önleme anlasmasi olup olmadigina bakmasi gerekmektedir.